Saturday, March 24, 2007

... dolmasının böreği


Kabak veya her neyse, diyelim ki patlıcan veya havuç alırken hep küçüklerine gider elim. Babamdan kalma bir akıl. “Karta kaçmış, tohuma kaçmış,” tabirlerini çok kullanırdı babacığım Nuri, sebzede meyvede bile zarafet arardı. Bana da yapışmış işte. Dün kendimi, kendi kendime konuşur ve gülerken yakaladım kabak tezgahından hayatımda ilk defa iri yarı iki kabak seçerken.

... dolmasının böreğini yapmak için nedense kocaman kabaklar girmişti fikrime. Babamlı anılarıma ihanet pahasına.

“Salatalık kalem, ıspanak kuzu, lahana sıkı, patates çilsiz, domates sert, zeytin havyar, peynir kaymak ve sair vesaire olacak; oof baba offf, hep senin yüzünden şu iki dakikalık alışverişleri iki saatte yapamayışlarım!”

Günlerdir kafama resmini çizdiğim kabak dolması böreği için dediğim gibi enine boyuna iri iki kabak kullanılacak. İçini 200 gram kıyma, bir avuç kaynatılarak şişirilip soğutulmuş bulgur, bir küçük soğan, 5 diş sarmısak, maydanoz, tuz ve taze çekilen karabiber ile hazırladım.

Kabaklar iki uçtan, genişçe oyuluyor. Hazırlanan içle dolduruluyor. Burada işin dolma faslı bitmiştir. Şimdi gelelim börekleşmelerine.

İki yufka yufkacıdan özel alınır ve bu durumda tazecik ve yumuşacık olurlar. Market raflarında satılan her ahvalde aylarca dayanıklı yufkalarla yakın uzak akrabalıkları yoktur. Bir kabağa bir yufka kullanacağız, iki tane yumurtamız çırpılmış olarak bir kenarda duruyor olacak.

Tezgaha serilen yufkanın yarısı çırpılmış yumurtayla fırçalanacak, diğer yarısı fırçalanan tarafın üzerine örtülerek yarım daire yapılacak. Şimdi de yarım dairenin yarısı yumurtayla sıvazlanıp ikiye katlanacak. Elde var içine sigara böreği gibi kabak dolmasını saracağımız 90 derecelik dört kat yufka. Böyle giderse az sonra iki tane kocaman, yufkaya sigara böreği gibi sarılmış kabak dolmamız olacak. Dolma böreklerini folyo veya streç filmle sıkıca sararak buzdolabına kaldırın.

Yeneceği zaman çıkartın dolaptan, birer parmak eninde dilimlere kesin. Şiş çöpleri ile tutturun. Şiş çöpünüz yoksa, böreği kapattığınız uçtan kürdan sokup tutturmalısınız ki, kızarırken çiçek gibi açmasınlar. Kızgın yağda, kıtır kıtır kızartıyoruz sonra, bir kabak böreğinden on dilim. Sarmısaklı yoğurt yiyebilecek durumdasınız inşallah. Çok yakıştı da!

Bu iş burada bitti gibi görünse de bitmez tabii. Kimse kıyamaz kabaklardan oyulmuş içlere ve mutlaka bir de acil mücver çıkar ortaya. Bıçakla ince kıyılan kabak içlerine küçücük bir soğan ve evdeki tazelik sırasına göre sondan gelen peynirler rendelenir. Bir yumurta kırılır, karabiber çekilir, pul biber, nane ve dereotu katılır. Minicik bir fırın kabında, sızma ile harmanlanarak pişirilir. İstenirse kızgın yağa kaşıkla bırakılarak kızartılır.

Babam Nuri nar gibi kızarmış mücveri en çok buzluktan çıkmış buğulu bardaklardaki birayla severdi.

Oya Kayacan

No comments: